Hayrettin Güngör: Türk Kültür Hayatına Yön Veriyoruz
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör ile entelektüel hayatımızdan Büyükşehir Belediyesi’nin kültür dünyasına kazandırdığı yayınlara kadar kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik…


SÖYLEŞİ: ALİ ŞENOCAK

Düzenlenen festivaller, tiyatro çalışmaları ve yayınlarla Türk belediyecilik anlayışına yeni bir yorum getirdik

Müşterek, iltica meselesini, vicdan terazisine koyarak, entelektüel ve akademik alanda anlamaya çalışıyor

Mart ayında düzenlenen AK Parti Kültür Sanat Kongresi’nde, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, “2. Uluslararası Şiir ve Edebiyat Günleri” ile “Yılın En İyi Uluslararası Etkinlik Ödülü”nü kazandı. Peki, ödüle giden yoldan ve düzenlenen bu festivalden bahseder misiniz bizlere?

2. Uluslararası Şiir ve Edebiyat Günleri, çok geniş bir kadro ile aylar süren bir emeğin sonucu. Bugün sadece Türkiye’de değil, bütün bir Avrupa’da eşine az rastlanan bir organizasyon. Bu festival ile Dünyanın pek çok farklı noktasından, kendi edebi alanının en önemli isimlerini ikinci kez Kahramanmaraş’ta bir araya getirmiş olduk. Bu da hiç de kolay olmayan bir işti. AK Parti Kültür Sanat Kongresi’nde ilgili kurul da bizim bu çabamızı gerçekten çok kıymetli olan bir ödülle taçlandırmış oldu. Bu festival sadece Kahramanmaraş’ımızın tanıtımı için değil, yarattığı kültürel atmosfer ile bütün bir Türkiye için çok kıymetli bir kazanımdır. Öyle ki buraya yurt dışından gelen şair ve yazarlar yalnız Kahramanmaraş’ı değil genel olarak Türk edebiyatını, Türk entelektüel hayatını görmüş ve tanımış oluyorlar. Bu aslında düzenlediğimiz festivalin temel amacına ulaştığını gösteriyor. Çünkü edebiyat festivallerinin asıl amacı işte bu kültürel ve edebi geçişlere zemin hazırlamasıdır. Hem ülke içindeki yazarlar hem de yurt dışından gelen yazarlar bir hafta boyunca birçok edebi alışverişte bulundular. Bu festivalin konuk kısmı. Bir de halkımız açısından bakmak gerekiyor. Halkımız hayranlıkla ve heyecanla okudukları yazarları ve şairleri bizzat görme, onlarla sohbet muhabbet edebilme ve kitaplarını imzalatabilme şansı yakaladılar. Bunu özellikle genç şair ve yazar adayları için bulunmaz bir nimet olarak görmek gerekiyor. Yani burada karşılıklı bir alışveriş söz konusu. Bir yandan konuklar bir yandan da Kahramanmaraş halkı adına. Festival sonrası gelen tepkiler ise nasıl önemli bir organizasyon yaptığımızı kanıtlar nitelikle oldu. Gerek yurt içinden gerekse de yurt dışından birçok tebrik telefonu aldık. İşte en sonra Kültür Sanat Kongresi’nden adlığımız ödül ise bunun en güzel örneği oldu. Bu tür ödül ve teşvik edici telefonlar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor ve yaptığımız programları daha genişleterek sürdürme azmi ve heyecanı veriyor bizlere.

Peki, edebiyat festivali dışında başka ne tür çalışmaları var Büyükşehir Belediyesinin kültür-sanat anlamında?

Biliyorsunuz, Kahramanmaraş Yedi Güzel Adam’ın ve nice değerli yazarın memleketi. Böyle bir gelenekten de güç alarak şehrimizde kültür-sanat çalışmaları hiç durmadan sürüyor. Buna, edebiyat festivali de Yedi Güzel Adam Müzesi de dahil. Tıpkı Yunus Emre Sergisi ve Kahramanmaraş kültür hayatına armağan ettiğimiz onlarca kitap gibi. Belki de bu kitaplara ayrıca bir parantez açmak gerekiyor. Büyükşehir Belediyemizin bir kültür projesi olarak Kahramanmaraş’ın edebi, dini ve sosyal tarihini bugün daha iyi anlayabilmek için Aşık Mahzuni Şerif kitabından Kahramanmaraş ve Yöresi Ağızlarına, şehrimizin turizm zenginliklerinin incelendiği eserlerden Öykülerde Maraş ve Kahramanmaraş Evliyaları gibi hayatımızın hemen her alanına dokunan birçok kitap yayımladık ve yayımlamaya devam edeceğiz. Düzenlenen festivaller, tiyatro çalışmaları ve yayınlarla Türk belediyecilik hayatına bu noktada adeta yeni bir yorum getirmiş ve özgün boyutlar kazandırmış olduk.  

Bir de dergiler var tabii. Son olarak Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin yayımladığı dergilerden bahsedelim istiyorum…

Evet, bizim en önemli projelerimizin başında dergilerimiz geliyor. Yitiksöz, Evelahir, Müşterek ve Berdücesi. Bu dergilerle hem edebiyat hem de Kahramanmaraş tarihi ve sosyolojisine eğilmiş oluyoruz. İşte bu dergilerden Müşterek’e konuğuz bugün. Müşterek, son 10 yıldır ülkemizin belki de en önemli konularından iltica ve göçü, en başta vicdan terazisine koyarak, kısır tartışmaların ötesinde entelektüel ve akademik alanda anlamaya çalışıyor. Belki de bu tür bir “soğukkanlılık” mülteci gündemini en iyi şekilde çözebilmemizi sağlayacaktır. Bu anlamıyla Müşterek, göç ve iltica konusunu sadece dile getirmekle kalmıyor, dediğim gibi, tarihi köklerimize inerek entelektüel bakış açısıyla çözümler de sunmaya çalışıyor.