Hayrettin Güngör: “Kalemiz Milli Mücadelenin sembolüdür”
Söyleşi: ÖMER YALÇINOVA


Belki de Kahramanmaraş’ın en eski yapısıdır Kahramanmaraş Kalesi. Nice medeniyetlere, dönemlere, olaylara şahit olmuştur. Bu olayların içinde en önemlisi, Milli Mücadele esnasında yaşanan Bayrak Olayı’dır. Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’le Kahramanmaraş Kalesi’nin dünü, bugünü ve yarınını konuştuk.

100 yıl önce Kahramanmaraş Kalesi’nde kılınan Cuma namazı Alem-i İslam’ın gözbebeği olan Anadolu’nun kurtuluş meşalesi olmuştur.

Ulu Camiinden kalemize kadar bir Bayrak Yolu oluşturacağız. Bayrak Yolu, Ulu Camiine gelen bir kişiyi o tarihi yaşatarak kaleye kadar ulaştırsın istiyoruz.

Sayın Başkanım, Kahramanmaraş Kalesi’nin şehir için, Kahramanmaraşlılar için anlam ve önemini anlatır mısınız?

Sabah namazı için, erkenden uyanan Kahramanmaraşlılar, Ulu Camii’ne giderken, önce Kahramanmaraş Kalesi’ne bakarlar. Bu, bence çok anlamlıdır. Çarşı esnafı aynı şekilde henüz dükkanını açmadan, gözünü kaleye diker. Peki, Kahramanmaraşlıların kalede aradıkları şey nedir? Bayrak… Türk bayrağı… Türk bayrağının milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un o nefis tasviriyle, nazlı nazlı salınışını, her sabah, her iş gününün başlangıcında Kahramanmaraşlılar görmek ister. Bu hareket Maraşlıların istiklale ve istikbale verdikleri önemi gösterir. Dolayısıyla ilk önce söylememiz gereken, Kahramanmaraş Kalesi’nin, ülkemizin verdiği kurtuluş mücadelesindeki hayati yeridir. Malumunuz, 1919 yılında Maraş’ı Fransızlar işgal etmişti. 27 Kasım 1919 gecesi Maraş’ta balo düzenliyorlar. Ve Fransızlar kaledeki Türk bayrağını indirerek, yerine Fransız bayrağını çekiyorlar. Ertesi gün, Cumadır. Kalede Fransız bayrağını gören Maraşlılar büyük bir öfkeyle Ulu Camii’nin önünde toplanır. Halk “Bayraksız namaz kılınmaz!” diye bağırır. Ulu Camii’nin imamı da bunu doğrular: “Hürriyet olmayan bir yerde namaz kılınmaz” der. Bunun üzerine Maraşlılar hep birlikte, kaleye doğru koşmaya başlar. Fransız bayrağını indirirler ve canımızdan aziz bildiğimiz bayrağımızı yeniden kale burçlarına dikerler. O gün Cuma namazını orada kılarlar. Çok şükür, Bayrak Olayı’ndan 100 yüz yıl sonra, 2020’de Cuma namazını kalede kılmak bize de nasip oldu. Bayrak Olayı’ndan sonra Kahramanmaraş Kalesi ve Ulu Camii ayrılmaz bir bütün olarak telakki edilmiştir.

Bu noktada avukat Mehmet Ali Kısakürek’in “Alemi İslam’a Hitap” metnini de mutlaka hatırlamalıyız. Cuma namazından önce, zaten halk, Mehmet Ali Kısakürek’in gece yazdığı, elle çoğalttığı ve sabah olmadan Maraş’ın muhtelif yerlerine astığı bu metni okumuşlardı. Dikkat edin, bu metin “Korkma!” diye başlar. Ben bu “Korkma!” hitabının, İstiklal Marşı’mızdaki “Korkma!” hitabıyla aynı olduğunu düşünüyorum. Bu da gösteriyor ki İstiklal Harbi’miz Maraş’ta ilk kıvılcımını almıştır. Kalemiz bu yönüyle de sembolik, birçok manalar taşımaktadır.

Maraş Kalesi, Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde

Bayrak Olayı’ndan öncesine gidersek, Kahramanmaraş Kalesi’nin tarihini özetler misiniz? Kim tarafından, neden yapılmış, kimler tarafından kullanılmış?

Kalenin tarihi, Geç Hitit dönemine kadar uzanıyor. Geç Hitit dönemi, Maraş tarihinin M. Ö. 810-783 yılları arasına tekabül ediyor. Kalemiz ilk o dönemde inşa ediliyor. Bunu nereden biliyoruz? Kahramanmaraş Arkeoloji Müzemizde görebilirsiniz. Orada “Maraş Aslanı” diye isimlendirilen bir aslan heykeli vardır. Maraş Aslanı’nın üzerinde Geç Hitit Kralı III. Halpuruntaş ve ailesinin isimleri yazıyor. Aslan heykellerinin şehri koruyacağına yönelik bir inanç da var, o dönemde. Bu yüzden Maraş Kalesi yapılınca, onun kapısına iki tane aslan heykeli konulmuş. Sonraki dönemlere dair, diğer bir sağlam kaynak, Evliya Çelebi’nin Seyehatnamesi’dir. Evliya Çelebi, 17. yüzyılın ikinci yarısında Maraş Kalesi’nde 100 hane evle birlikte bir adet de caminin bulunduğunu yazmıştır. Fakat maalesef 1795 yılında meydana gelen şiddetli deprem, şehrin dörtte üçüyle birlikte cami, kalenin yüksek sur ve burçlarını da yıkmıştır. Kısaca, tarihi yedi bin yıl geriye götürülebilen Kahramanmaraş’ın Geç Hititler döneminde yapıldığı tahmin edilen kalesi Asur, Med, Pers, Kapadokya Krallığı, Roma, Bizans, Hülâfa-i Raşîdin, Emeviler, Abbasiler, Anadolu Selçuklu, Dulkadir Beyliği ve Osmanlı dönemlerinde de aktif olarak kullanmış. Anadolu’yu Mezopotamya’ya bağladığı için coğrafi, stratejik ve ticari önemi çok yüksek olan Kahramanmaraş’ın korunması için kale, garnizon şeklinde yapılmış. Bölgenin en büyük kalesi olması itibariyle de dikkat çekicidir.

Restorasyon Tamamlandı

Sayın Başkanım, bugün Kahramanmaraş Kalesi ne durumda? Büyükşehir Belediyesi olarak kaleye yönelik yeni çalışmalarınız olacak mı?

Önceki soruda söz ettiğim gibi, tarihin farklı dönemlerinde Kahramanmaraş Kalesi yenilenmiş, onarılmış. Bu tür restorasyon çalışmaları, Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. Mesela 1960’da kalenin günümüzde de kullanılan ulaşım yolu yapılmıştır. 1970’te ise, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından sur duvarları ve burçları restore edilmiştir. Son restorasyon çalışması Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2017’de başlatılmış, Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çevre, bina, park ve yol düzenlemeleriyle 1 Haziran 2020’de Maraş Kalesi ziyarete açılmıştır. İlk soruda belirtmiştim, Tarihi Kahramanmaraş Kalesi’nin resmi açılışı, 5 Haziran 2020 tarihinde, 100 yıl aradan sonra Cuma namazı eda edildikten sonra gerçekleştirildi. Açılış esnasında kalenin tarihi ve manevi değeri vurgulandı. Önemine binaen tekrar belirtmek istiyorum: 100 yıl önce Kahramanmaraş Kalesi’nde kılınan Cuma namazı Alem-i İslam’ın gözbebeği olan Anadolu’nun kurtuluş meşalesi olmuştur.

Acemli Projesi ve Bayrak Yolu

Kalemiz için üç aşamalı çalışmalarımıza başladık. İlk etapta kalemize araç girişini minimize edeceğiz. Aşağı kısımlarda park yerleri yaparak kaleye araç çıkışını durduracağız. Yürümede zorlanan hemşerilerimiz için de aşağıdan buraya akülü araçlarla çıkışı sağlayacağız. Bunun yanı sıra kalemizin tarihi dokusuna uygun cephe iyileştirme ve dönüşüm çalışmaları yapacağız. Şehirlerin kimlikleri ve tarihleri vardır. Kahramanmaraş olarak bizim de haklı olarak övündüğümüz bir tarihimiz var. Bu tarihimizi yaşatmak için Ulu Camiinden kalemize kadar bir Bayrak Yolu oluşturacağız. Bayrak Yolu, Ulu Camii’ne gelen bir kişiyi o tarihi yaşatarak kaleye kadar ulaştırsın istiyoruz.

Aslında kale, Ulu Camii çevresi, Tekke ve Kapalı Çarşı’yı kapsayan, geniş bir projedir bu. İsmini Acemli Projesi koyduk. Şehrin bu kısmı, tarihini, diğer ifadeyle şehrin kimliğini yansıtmaktadır. Bu tarihi dokuyu biz, görünür kılmak istiyoruz. Bu yüzden restorasyon çalışmalarına başladık. Ulu Camii ve Taş Medrese’nin çevresi yeniden düzenleniyor. Kapalı Çarşı’nın cephe yenileme çalışmalarına başladık. Sütçü İmam Türbesi’ni de yine bu projeye dahil ediyoruz. Kale ve çevresi de, aynı proje içinde, yeniden düzenlenecek. Dolayısıyla İstiklal Savaşı’mızın sembol şahısları, kahramanları ve mekanları aynı proje içinde buluşuyor.

Verdiğiniz bu değerli bilgiler için teşekkür ederiz.

Ben teşekkür eder, başarılar dilerim.