Ey Milletim, Milletler Arasında Yerin Var Mı Senin?
Ömer Ebu Rişe


Ey milletim, milletler arasında yerin var mı senin? Kılıç için ya da kalem için bir kürsün?

Seni geçmişinden utangaç bir halde başım eğik karşılarım

Acının ve gururun kalıntıları arasında alaycı bir edayla dökülen gözyaşları içinde

Her yetim şarkıyı bana ilham eden dünyan nerede?

Kaç defa şan ve şeref sahasını ve mağrur şarkıcıyı geçtin?

Ve önlüğümü yıldızların alınlarına çeker gibi yürüdüm

Ey milletim, kaç defa yüceliğinin fısıltısı kanlı boğazıma takıldı?

Kederimin iyileşmeyen kanayan yarası

İsrail… Beşiğinin ateşinde ve mabedin gölgesinde bir sancak yükselir!

Töhmet bulutunu dağıtmadan zillete nasıl göz yumdun?

Zulüm geldiğinde sana, tutuşmuş bir alev yahut bir kan dalgası olamaz mıydın?

Öç ve intikam almadan nasıl ilerledin de vazgeçtin?

Şu kederlilerin ağıtlarını duy da neşelen, yetimlerin göz yaşlarına bak da tebessüm et

Ve liderleri, bitmez arzularıyla aşağılık ganimetler uğruna birbirlerini bitirmelerine izin ver

Belki de yetim kızların ağzını dolduracak bir Vamutasimah’tır

Dokundu kulaklarına… ancak dokunmadı gururuna Mutasim’in

Ey milletim, tespih ettiğim kaç put, putun saflığını taşımadı?

Ey milletim, putun saflığını taşımayan kaç puta şeref verdin?

Çoban düşmanıysa koyunların, kurt nasıl sorumlu tutulsun saldırısından

Şikâyeti hapseyle zira olmasaydın sen dirhemin köleleri iktidarda olmazdı.

Ey asker, ey günah keçisi, ey gülümseyen umut ışığı

Susayan zaferin kursakları istediyse ruhun cimriliğini bilmezsin bayrağın gölgesi altında şerefle taşıdığın yarayı

Mübarek ola