Edmund Allenby Ve Henri Gouraud Arasında: Selahattin Eyyübi
Ahmed Mazhar Sadu


Arap / İslam tarihi şahsiyeti Selahaddin Eyyubi’nin büyük şöhreti, donanımlı yeni bir ordu oluşturmasından dolayı ve bütün Müslüman medeniyetlerindeki merhaleye erişme hususunda sahip olduğu şuurun, idrakin ve kuvvetin bir neticesi olarak geçmişten günümüze kadar süregelmiştir. Öyle ki komutan Selahaddin Eyyubi, Haçlı saldırılarına ve işgallerine karşı koyup engel olmuş ve onları Arapların ve Müslümanların yurtlarından kovmuştur. Selahaddin Eyyubi'nin, Müslüman orduları komutanı olarak girmiş olduğu meşhur "Hıttin Savaşı" Haçlılar ve Müslümanlar arasında belirleyici savaş olmuştur. 4 Temmuz 1187 (Hicri 25 Rabius'-sânî 583) Cumartesi günü, Nasıra şehri ile Müslümanların sahip olduğu ünlü Taberiye gölü arasındaki bölgede meydana gelen bu savaş, Kudüs'ün ve Batılı Haçlıların işgal etmiş olduğu bütün toprakların kurtuluşu ile sonuçlanmıştır.

Bu sonuç, Komutan Selahaddin'in ordularının kuşatmasıyla stratejik açıdan imrenilecek ve bu kutsal ülkeyi yeniden işgal etmeye çalışan herkes için güçlü ve önemli bir ders haline geldi. Buradan hareketle, bu komutanın genel olarak Batı'nın ilerleyen dönemlerinde gelen subayların ve askeri liderlerin zihninde canlandırmış olduğu bu büyük zafer, Batılı ruhların hafızalarına kazındı. Daha sonrasında, İngiliz ve Fransız sömürgecileri tarafından Arap ve İslam Doğusuna yönelik, Selahaddin Eyyubi’nin zaferlerine cevap niteliğinde birtakım savaşlar yapılarak, intikam alınmak istendi.  İslam'ın rolünü ve medeniyet kurma kabiliyetini ifade eden bu eşsiz komutanın dünya tarihine altın harflerle kazıdıgı medeniyet yapısını karalamaya yönelik ciddi bir girişimdi. Böylece Batı tüm dünyanın Araplardan ve Müslümanlardan daha merhametli bir askeri fatih tanımadığının farkındaydı.

Komutan Selahaddin Eyyubi, Resulullah'tan (s.a.v) sonra Râşidi halifelerin ve kendisinden öncekilerin yaptıklarından ilham alarak, Arap-İslam medeniyetini tekrar inşa etmeyi başardı. Selahattin Eyyubi’nin bu başarısına karşılık, Batı art arda barbarca saldırılar yoluyla cevap verdi. General Edmund Allenby, Selahaddin Eyyubi'nin mezarının başına gelerek, "Ey Selahattin bak biz geri döndük" demişti.

15 Mayıs 1936'da ölen General Edmund Allenby, Araplar ve Mısırlılar tarafından çok iyi hatırlanır. Port Said halkı her sene onun kuklasını yakarlar. Bazı anlatıcılar, General Allenby'nin ünlü Müslüman komutan Selahattin Eyyubi'nin kabri başında durarak "ey Selahattin, işte biz geri döndük" dediğini yazmışlardır.

Mısırlılar, General Allenby'i, 27 Haziran 1917'de Sir Archibald Murray yerine Mısır'a, Mısır Seferi Kuvvetleri'nin başkomutanı olarak gönderildikten sonra tanımışlardı. General Allenby, Kudüs şehrine girerek, Kudüs'ün İngiliz mandası altına girdiğini duyurdu. Bu da, Siyonist çetelerin Filistin topraklarını ele geçirmesine izin veren zalim Arthur Balfour'un yönetime gelmesiyle sonuçlanmıştı.

Genellikle, Selahaddin Eyyubi'nin mezarının başında anlatılan General Allenby'in hikâyesi, birçok kitapta, bu konuda başkalarına da atıfta bulunulduğu için belirsizdir. Bu kışkırtıcı ve kaba ifadeyi, Suriye ve Levant topraklarını işgal eden, Fransız kuvvetlerine ve Şam'a giren Fransız generali Henri Gouraud'a atfeden birçok farklı tarihsel anlatım vardır ve bunu daha önce Şam'a sahip olan başka bir Fransız subayı, General Mariano Goybet'e atfedenler vardır. Mariano Goybet, Yusuf el-Azma ve beraberindekilere karşı Meyselun Muharebesi’ni yöneten kişidir. Ardından Fransız birliklerinin 25 Temmuz 1920'de Şam'a girmesini sağlamıştır.

Filistin'deki İngiliz Mandası ve Fransız kuvvetlerinin Şam’ı işgalinin ardından I. Dünya Savaşı'ndaki Fransız kuvvetlerinin komutanı General Henri Gouraud, tümgeneral Raşid Ali Geylani’nin anılarında belirttiği gibi, Selahattin Eyyubi'nin mezarına doğru yönelmiş ve şöyle demiştir: "Ey Selahaddin Eyyubi, Haçlı Seferleri sırasında bize dediniz ki; Doğu'dan sürüldünüz ve geri dönmeyeceksiniz! İşte geri döndük,  kalkın ve bizi Suriye’de görün."

Bu konu hakkındaki görüşler her ne kadar farklı olursa olsun, bu nefretin mantıklı bir açıklaması vardır. Selahattin Eyyubi'nin zaferlerinin bir bütün olarak Haçlı Batı'nın zihinlerinde bıraktığı etkinin büyüklüğünü… Ve Müslümanları ve Arapları geri dönülmez bir şekilde ortadan kaldırdığını düşünen Batı'ya karşı zafer kazanan komutan Selahaddin tarafından uğradıkları tarihsel yenilgi hissinin boyutunu ifade eder. Bu aynı zamanda, Araplar ve Müslümanlarla, Haçlılar arasındaki tarihi savaşın, Müslüman ülkelere karşı tutumlarında fazla bir değişiklik göstermeyen Haçlı Batı'nın zihniyetinin devam ettiğini göstermektedir.