Dile Gel Ey Şehir
Peren Birsaygılı Mut


Dile gel ey şehir!..

Dile gel ve “Tavanları çökmüş ve duvarları üzerine yıkılmış bir beldeye uğrayıp da; "Allah böyle ölü bir haldeyken burada hayatı nasıl canlandıracak?”(Bakara, 259) diye soranlara, viran olmuş nice şehrin becerikli ellerimiz tarafından şimdiye kadar sayısız kere nasıl tekrar inşa edildiğini anlat. Yıkılan evlerini hiç zaman kaybetmeden yeniden yapmaya başlayan adamlardan ve yeni evlerinin bahçesini, salonunu ya da mutfağını güzelleştirmek için heyecanla sağa sola koşuşturan kadınlardan bahset. Ellerinde bastonları, kapılarının önünde dimdik ayakta durmaya devam eden yaşlı teyzeleri ve amcaları söyle.

Allah’ın şimdiye nice yıkılmış beldeyi, nasıl da tekrar yaşama döndürdüğünü göster onlara. Yıkılan bütün minarelerden bugün 5 vakit ezan okunmaya devam ettiğini, camilerin yine dolmaya başladığını söyle. Çöken köprülerin onarıldığını, şehirlerin dağlarında taze bahar çiçeklerinin açtığını, meydanlarında kalabalıktan neredeyse adım atacak yer kalmadığını, sokaklarında gezinen gençleri, kapı önlerinde komşularıyla birlikte çay içerek sohbet eden kadınları müjdele.

Dile gel ey şehir!..

Dile gel ve onlara güzeller güzeli Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Hatay, Osmaniye, Adana ve Kuzey Suriye’nin de kısa süre içerisinde yeniden inşa edileceğini söyle. Söyle ki; Onlar da, bütün o viran edilmiş beldeler gibi tekrar ayağa kalkacaklar. Bir baba, küçük kızını omuzlarına alacak ve ıslık çalarak etrafta dolaşacak. Bir anne oğlunu fırına ekmek almaya gönderecek. Öğrenciler, ders zilinin çalmasıyla neşeyle evlerine dağılacaklar.  Sonra oğlanlar, mahalle arasında maça tutuşacak hatta içlerinden birisi küsecek ve topunu da alarak terk edecek oyunu yine. Kızlar ise kumaştan elbiseler dikecekler bebeklerine… Yine bayramlar olacak. Günler öncesinden baklavalar açılmaya, sütlaçlar kaynatılmaya, dolmalar sarılmaya başlanacak. Herkes en güzel giysilerini giyecek, çocuklar şeker toplamak için evlerin kapılarını çalacak.  Komşular ve akrabalar, mutluluk içerisinde birbirlerini ziyaret edecekler tekrar.

Dile gel ey şehir!..

Bizim şehirlerimizin de böyle olacağını anlat onlara; Viran edilmiş şehirlerin zaman içerisinde nasıl da tekrar dirildiğine bakın…Bizler bitmiş bir filmin gözü yaşlı seyircileri değiliz… Zira bir zamanlar üzerinde taş üstünde taş kalmamış ve adeta birer hayalet şehir haline olan yerlerin tekrar canlandığını görebiliyoruz. Bir zamanlar, savaşlar veyahut doğal afetler neticesinde yıkılmış olan her yer, bir süre sonra tekrar canlanmadı mı?

Söyle onlara; «Biliriz ki, Allah Teâlâ şüphe yok her şeye kâdirdir.»

Ve söyle ki; Dilimizdeki Besmele kadar emin olduğumuz bir şey var. Kayıplarımızın aziz hatırası bir an olsun aklımızdan çıkmadan, yıkılan her ne varsa tekrar inşa etmek için güçlü bir inatla ayakta durmaya devam edeceğiz bizler de.