Deprem Ve Şiir Arasında Kahramanmaraş
Depremden Geriye Kalan Kültür


Ahmed Kiran Ez-Zehrani

Cidde ile Kahramanmaraş şehri arasındaki yolculuk uzun ve yorucuydu ama tarif edilemeyecek kadar keyifliydi.

Keyif almayı bilirseniz, zor olan her şey keyifli olur. Cidde'deki Kral Abdülaziz Havalimanı'ndan gece geç saatte, uçağın ineceği İstanbul Havalimanı'na doğru giderken hissettiğim tek duygu buydu. O esnada Cidde Havalimanında güvenlik tarama noktası ile giden yolcu kapısı arasındaki mesafeyi yürüdüm. Havaalanındaki iki genç yürümek yerine trene binmemi tavsiye etse de ne yazık ki kulak asmadım ve hesaba katmadığım bu uzun mesafeye şaşırdım.

Onca yolu yürümekten bitap düşmüş bir halde Cidde-İstanbul arasını yaklaşık 4 saatte kat eden uçaktaki yerimi aldım. Sakin ve rahat bir yolculuktu. İstanbul havalimanına ulaştığımda her bölgeyi birbirinden ayıran uzun mesafeler ve insan kalabalığından dolayı dikkatim dağıldı. Uzun uğraşlardan sonra olmam gereken salonu bulup, kapıları inanılmaz derecede uzak olan iç hat uçuş salonuna girdim. Mekânlardan birinde otururken Kahramanmaraş gezisine ve Kahramanmaraş Uluslararası Şiir Festivali’nde, bizim için düzenlenen şiir gecesine katılacak olan arkadaşım, şair ve soylu insan, Züheyr Ebu Şeyb geldi. Bir süre kafede oturduktan sonra herkes kendi yoluna devam etti. Ben Gaziantep'e giderken, Züheyr Ebu Şeyb doğrudan Kahramanmaraş'a gitti. Daha sonra ben de bir arabaya binerek Kahramanmaraş’a gittim. Kahramanmaraş’a vardığımda yorgunluğum zirveye ulaşmıştı.

Tören, gittiğimiz günün ertesi günü başladı. Züheyr Ebu Şeyb, Yasir El-Atraş ve ben kalabalık, çeşit çeşit seyircilerin karşısında şaşırdık. Şairler şehri olarak bilinen Kahramanmaraş şehrinden bazı Türk şairler, büyük şairlerin şiirlerini seslendirdi. Ardından muhteşem bir müzik dinletisi ile devam eden tören daha önce katıldığım törenlerden farklıydı. 2.  günümüz, Arapça şiirler seslendirdiğimiz ve arkadaki büyük ekranda Türkçe tercümesinin gösterildiği geceyle bitti. 3. gün ise kalabalık bir seyirci kitlesinin huzurunda güzel bir ödül ve müzik töreni yapıldı.

Hem organizasyon komitesi hem de Peren Birsaygılı Mut ve beraberindekiler tarafından, nazik ve misafirperver bir karşılama yapıldı.  Vardığımız günden döndüğümüz güne kadar bizi çok iyi ağırladılar.

Kahramanmaraş dağların arasında yer alan bir şehir. Törene katılan herkesi selamlayan belediye başkanının ilgisinin yanı sıra halkının sıcakkanlılığı ve güler yüzlü davranışları ile dikkat çekiyor. Ayrıca, yeni tamamlanmış ya da halen yapım aşamasında olan yüksek binaların bulunduğu büyük projelerle de göze çarpıyordu.

Hayatımdaki en güzel kültürel gezilerden biriydi ve üzerimde olumlu bir etki bıraktı.

Bu gezi hakkında bir makale yazmaya başlamıştım ki, deprem bu huzurlu ve sakin şehirde meydana gelerek maalesef korkunç ve acı bir haberi beraberinde getirdi. İki ay önce bulunduğum bu şehrin çevresinde meydana gelen depremin yol açtığı yıkım ve tahribattan dolayı derin üzüntü içindeyim.

Bizimle törene katılıp, depremde hayatını kaybeden arkadaşlar için, yakınını veya malını kaybedenler için üzgünüm.

Kahramanmaraş'tan ayrılırken tekrar Kahramanmaraş’a döneceğimi biliyordum ve fırsat buldukça da gideceğim.

Kültürün ve şiirin yoğun olduğu festivalde Kahramanmaraş şehri misafirlerine sıcak ve cömert davrandı. Eminim ki halk, deprem felaketinden sonra yıkılanları daha güzel bir şekilde yeniden inşa etmek için daha güçlü, daha sabırlı ve daha azimli bir halde yeniden ayağa kalkacaktır.